Dünyada korku, acı ve yalnızlığın varlığını algılayabiliyor, ama bunları da yüzeye sürtünüp geçerlermiş gibi bulanık olarak anlayabiliyoruz...
Bütün öbür duyguları yok sayıyor; bizim duygu olarak nitelendirdiklerimizi, kuruntu, peri masalı anılarımızın ve bilgilerimizin yansıması olarak görüyoruz...
Çünkü duygularımız, bırakalım olayların karşısına çıkmayı, onlara yetişemiyor bile.
Akıl almaz bir hızla, kuşlar gibi gelip geçen olaylardan önce ya da sonra yaşıyoruz duyguları; onlar düşsü duygulardır ve sadece bizimle sınırlıdırlar. Gece yarısının ıssızlığında yaşıyoruz, gündoğumunu ve günbatımını doğuya ve batıya dönerek hissediyoruz...
Arşimet noktasını buldu, ama kendisine karşı kullandı onu; anlaşılan bu koşulla keşfetmesine izin verilmişti.
6:45 okuru, kuyunun en karanlık yerindesin ve yalnızca boşluğa gülümseyebilirsin...