"Osmanlı'nın her şehrinde, her memleketten ve her dilden sayısız Yahudiye rastlamak mümkündür... Çünkü kovuldukları her yerden sonra kurtuluşu Osmanlı'da bulmuşlardır"
Budin'li bir Yahudi olan Izsak Schulhof'un Osmanlı hâkimiyetindeyken Avusturya tarafından işgal edilen Budin'de yaşanan acıları ve o dönemde yaşanan gelişmeleri halktan birinin gözü ile kaleme aldığı anıları dilimize çevrilerek, tarih kitaplığımızdan okuruyla buluşuyor.
Prof. Dr. Kemal Karpat'ın uzun bir ön sözü ile hazırlanmış, literatüre geçecek önemli bir hatırat niteliğindeki Avrupa'da Osmanlı Damgası-Budin Destanı satışa çıkmıştır.
Bilgilerinize sunulur...
"Osmanlı İmparatorluğu, Yahudi tarihinin en trajik anlarından birinde Yahudilere sığınacak bir yer ve yaşama ümidi vererek sayısız insan için barınma noktası oluşturdu. İspanya'dan kaçanların ötesinde, din savaşlarından, Orta Avrupa'yı kasıp kavuran zulümlerden ve Reform fanatizminden kaçan daha pek çok sayıda Yahudi, Türk hakimiyetinin sunduğu nispi özgürlüğü tercih etti.
1686'da Osmanlı hakimiyeti altında olan, Türk ve Yahudilerin çoğunlukta yaşadığı Budin Avusturya orduları tarafından işgal edilir. Şehrin düşmesi sonucu Avusturya askerleri şehirde büyük bir katliama başlarlar. Bu katliama tanıklık eden Iszak Schulhof hatıralarını kaleme alır. Hatıralarında rahat bir hayat sürdükleri Osmanlı dönemini ve Avusturya ordusunun işgalini anlatan Schulhof okura Osmanlı ve diğer Avrupa devletlerinin yönetim biçimini karşılaştırma şansı veriyor. Prof. Dr. Kemal Karpat'ın 25 sayfalık önsözüyle kitap literatüre geçecek önemli bir hatırat niteliğinde.
Bu kitabın Türkçeye çevrilerek yayınlanmasını Timaş'a ben önerdim. Bu kitap ilk bakışta Budin'de yaşayan Iszak Schulhof isminde bir Yahudi'nin başından geçenleri anlatmakta, küçük çapta bir olayı dile getirmekte gibi görünmektedir. Fakat bu kitap 1683 Viyana yenilgisinden sonra başlayan Habsburg taarruzunun ve din ve kültür farklarına dayanan Balkan kıyamlarının başlangıcını anlatan bir vesika olarak düşünülürse o zaman önemi daha iyi anlaşılmış olur. Viyana 1683 Kuşatması ve Sonucunda Osmanlı ordularının yenilgiye uğraması Avusturya'nın ve Katolik Kilisesinin Türklere ve Müslümanlara karşı aldığı uzlaşmaz tavrını tayin etmiştir.
Elimizdeki bu kısa kitap 17. yüzyılda olayları bizzat gören ve olduğu gibi tasvir eden bir kişinin şahitliğine dayandığı için birinci derecede önemli ve benzeri az olan bir kaynaktır. Kitap ayrıca Budin'de Türk idaresinin niteliği ve Budin'in defalarca hücuma maruz kaldıktan sonra Avusturya orduları tarafından nasıl ele geçirildiğini anlatan çok nadir vesikalardan biridir.
Budin'in 1686'da Avusturyalılar tarafından işgal edilmesi ve Müslümanlarla birlikte Yahudi halkının yok edilmesi Balkanlar'da 250 yıl sürecek ve halen sürmekte olan etnik temizliğin başlangıcını oluşturmuştur. Bu kitap bu kanlı tarihin başlangıcına işaret eder ve ilk mazlumlardan birinin kaleminden çıkmıştır. Viyana Kuşatması'ndan yani 1683'ten sonra Habsburg İmparatorluğu Ege ve Adriyatik denizlerine ulaşmak için her çareye başvurmuştur. Avusturya'nın Balkanlar'a yayılma gayretleri bölgede Sırp, Hırvat vs. yerel milliyetçilikleri körüklemiş ve bölgenin Osmanlı zamanında yer etmiş ayrı kültür, ayrı din ve ayrı dile sahip gruplar arasında hoşgörüye ve birbirini olduğu gibi karşılıklı kabul geleneğine son vermiştir.
Izsak Schulhof Budinli bir Yahudi'dir. Onun anlattığına göre Yahudiler uzun süre güven ve refah içinde Türklerin idaresinde yaşadıktan sonra 1686'da Avusturyalıların Budin'i almalarıyla katliama maruz kalmışlardır - Fakat Schulhof bu katliamdan kurtulmuştur. Kurtuluşunun Allah'ın bir mucizesi olduğuna inandığı için bu kurtuluşunu anlatmayı bir vazife bilmiş ve bu hatıratı yazmıştır. Olaylar şu şekilde gelişmiştir.
Viyana'yı 1683'te ele geçirdikten sonra Avusturya orduları doğu ve güneydoğuya ilerleyerek birçok şehri ele geçirmişlerdir. Birkaç başarısız hücum ve kuşatmadan sonra nihayet 1686'da Budin'i işgal eden Avusturya o tarihte 53 bin kadar nüfusu olan şehrin Müslüman halkını ya kılıçtan geçirmiş veya kaçırmışlardır. O tarihte Budin'de yaşayan 1000 kadar Yahudi'nin yarısı esir edilerek gemilere yüklenmiş ve sonra Tuna'ya atılarak boğulmuşlardır. Geri kalan Yahudilerin bir kısmı Türk ordusu ve Müslüman halkla beraber güneye çekilmişlerdir. Budin'de kalan Yahudiler ise esir edilmiş ve öldürülmüşlerdir.
Hatıratın yazarı Iszak Schulhof bir Avusturya subayının eline geçmişse de mucize diyebileceğimiz bir şekilde ölümden kurtulmuş ve nihayet zengin bir Budinli kadın tarafından satın alınarak hayatta kalabilmiştir. Iszak kurtuluşunu bir mucize saydığı için bunu anlatmayı adeta dini bir görev sayarak başından geçenleri anlatmaya yemin etmiş. (Kitabın ilk ve gerçek ismi Esther'in kitabı imiş. Esther eski tarihlerde İran'da yaşayan tüm Yahudileri öldürmeyi tasarlayan bir vezirin planlarını son anda öğrenip katliamı önlemiştir. Esther İran şahının eşi idi.) İşte Iszak başından geçenleri anlatırken hem Türk idaresi ve onun sağladığı güven ve refahı hem Avusturyalıların ölüm saçan davranışı hakkında değerli bilgiler vermektedir. Tekrar edelim. Bu hatırat Budin ve Macaristan tarihi ile ilgili en eski ve bilinmeyen kaynaklardan biri olduğu için değeri büyüktür.
Prof. Dr. Kemal Karpat