1821'de Mora ayaklanması patlak verince, Fener Patriği Grigoryos Patrikhanenin orta kapısına asılarak idam edildi. Arkası geldi. Patrikten sonra Mora ayaklanması ile ilgileri oldukları gerekçesiyle varsıl on beş Rum daha idam edildi. İstanbul'un her köşesinde önde gelen din adamları için sehpalar kuruldu. Arkasından halktan kişiler de gözlerini kestirdiklerini idam etmeye başladı. İstanbul bir mezbahaya dönmüştü... Beş yıl sonra Osmanlı yönetimi Yeniçeri Ocağını dağıtmaya karar verdi. 1826'da, Osmanlı'yı yüzyıllarca zaferden zafere taşıyan Yeniçeri sistemi çok sert bir biçimde kaldırıldı. Bu "Hayırlı Olay"dı ve Yeniçeri kıyımıyla gerçekleşmişti. Arkasından birçok Yahudi'nin de kellesi alındı. 1826 Hayırlı Olayı Osmanlı Yahudileri için gerileme döneminin başlangıcı sayıldı. Saray'daki Yahudilerin yerini kısa sürede Fener Beyleri aldı. Savaş başlamıştı. 1821'de başlayan yüzyıllık iç savaş, izleyen yüzyılın başında büyük Selanik ve İzmir yangınları ile doruğa ulaştı. Birincisinde Yahudi evleri, ikincisinde Rum ve Ermeni evleri yakıp yıkılmıştı. Sonuçta Hıristiyanlar kaybettiler ve savaşın bedelini sürgünle ödediler. Türkçülük de işte bu yüzyıllık savaşın bir getirisi oldu. "Helenizm, Siyonizm, Türkçülük" modern Türkiye'nin doğuşunda da etkili olan yüzyıllık bir iç savaşın izini sürüyor.